Dönüşüm Yolculuğu
www.donusumyolculugu.comSürekli değişim içinde rekabetin her gün arttığı bir çağda yaşıyoruz... Sürekli değişim, sürekli gelişmeyi ve yenilenmeyi gerektirir. Bunun için yeni fikirlere, yeni düşüncelere açık olmak esastır. Yaratıcılık, korku ve baskı altında değil özgürlük ortamında yeşerebilir. Rekabet üstünlüğünü yaratacak fark da böyle elde edilir. Farkın yaratılması sadece üst yönetimlerden beklenemez. Bu tek kişinin veya birkaç kişinin yapabileceği bir şey değildir. Bunun için çok sayıda, yeterli bilgi, birikim ve beceriye sahip kişinin yönetime katılımı gerekir. Çalışanlar, kurumun alacağı kararlara katılabildikleri oranda kendilerini değerli hisseder ve kurumlarını sahiplenirler. Yarattıkları katkının objektif olarak değerlendirilmesi ve adil paylaşımı bu bağı daha da güçlendirir. Bu ortamın oluşabilmesi için toplumların açık, bireylerin özgür ve dayanışma içinde birbirlerine sevgiyle, inançla ve güvenle bağlanmış olmalarını gerekir. İş hayatında bunu gerçekleştiremeyen kurumlar rekabet güçlerini kaybeder ve geride kalırlar. 1988/1998 yılları arasında, Yapı Kredi kendi içinde bir kültürel dönüşümden geçti. Büyük bir tutkuyla oluşturduğu farklı anlayış, kültür ve felsefesi ile Türk bankacılığını da dönüştürdü. Bu belgesel, bu dönüşümün nasıl yapıldığını tarihe bir not düşmek, aynı zamanda yeni kuşaklara aktarmak ve onların yararlanmasını sağlamak için hazırlandı. Her şey insanla başlıyor... Burhan Karaçam
Read moreSürekli değişim içinde rekabetin her gün arttığı bir çağda yaşıyoruz... Sürekli değişim, sürekli gelişmeyi ve yenilenmeyi gerektirir. Bunun için yeni fikirlere, yeni düşüncelere açık olmak esastır. Yaratıcılık, korku ve baskı altında değil özgürlük ortamında yeşerebilir. Rekabet üstünlüğünü yaratacak fark da böyle elde edilir. Farkın yaratılması sadece üst yönetimlerden beklenemez. Bu tek kişinin veya birkaç kişinin yapabileceği bir şey değildir. Bunun için çok sayıda, yeterli bilgi, birikim ve beceriye sahip kişinin yönetime katılımı gerekir. Çalışanlar, kurumun alacağı kararlara katılabildikleri oranda kendilerini değerli hisseder ve kurumlarını sahiplenirler. Yarattıkları katkının objektif olarak değerlendirilmesi ve adil paylaşımı bu bağı daha da güçlendirir. Bu ortamın oluşabilmesi için toplumların açık, bireylerin özgür ve dayanışma içinde birbirlerine sevgiyle, inançla ve güvenle bağlanmış olmalarını gerekir. İş hayatında bunu gerçekleştiremeyen kurumlar rekabet güçlerini kaybeder ve geride kalırlar. 1988/1998 yılları arasında, Yapı Kredi kendi içinde bir kültürel dönüşümden geçti. Büyük bir tutkuyla oluşturduğu farklı anlayış, kültür ve felsefesi ile Türk bankacılığını da dönüştürdü. Bu belgesel, bu dönüşümün nasıl yapıldığını tarihe bir not düşmek, aynı zamanda yeni kuşaklara aktarmak ve onların yararlanmasını sağlamak için hazırlandı. Her şey insanla başlıyor... Burhan Karaçam
Read moreEmployees statistics
View all employeesPotential Decision Makers
Writer
Email ****** @****.comPhone (***) ****-****