Küçük yaşlardan itibaren farklı olduğumuza inandık kendi kendimize. Bunu kalabalık yerlerde dile getiremesek de parlak güneşe çıplak gözle bakabildiğimizle övündük bazı günler, bazen ise iki tekerlekli bisiklete ilk binmemizle dengede durup, hızla sürebilmekti yeteneğimiz. Herkesle aynı sıralarda, aynı paket eğitimi aynı zamanlarda almamıza rağmen, gün geçtikçe içimizde bekleyen bir farklılık uktesi ile hayata bağlandık. Bunun bir gün ortaya çıkacağına ve hayatları değiştirebileceğine şüphemiz olmadı. Haftasonları ailece çıktığımız yolculuklarda otomobil camından dünyayı seyretmek ve eleştirmekle başladı bu yolculuk. Gördüğümüz fotoğrafların anlatmak istediklerini çözmek, ilk okuduğumuz metinlerde anlatılanı revize etmekle devam ettik bu yola. Zamanla farkettik ki; bizim için oyun olarak başlayan bu özellik, hayatlarımızdaki en büyük eğlencemiz ve başarı sebebimiz olmuş. Şimdi bizim tutku ile bağlandığımız bu yolu yüksek sesle dile getirme zamanı. Aklımızın her odasında ayrı ayrı ürettiğimiz kıvılcımları dönüştürmenin vaktinin geldiğine inanıyoruz.